DÜZCE KAYNAŞLI İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

"Dilimiz Kimliğimizdir" Makale Deneme Yarışması İl Birincisi Kaynaşlı Anadolu Lisesinden

Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanma Makale ve Deneme Yarışması öğretmen kategorisinde Düzce il birinciliğine, Kaynaşlı Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Pınar VURSUN’un Kimliğimiz Türkçe adlı makalesi layık görülmüştür.
"Dilimiz Kimliğimizdir" Makale Deneme Yarışması İl Birincisi Kaynaşlı Anadolu Lisesinden

2017 yılı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunun öncülüğünde “Türk Dili Yılı” olarak ilan edilmiştir. Bu sebeple Türk Dil Kurumu ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen “Dilimiz Kimliğimizdir” başlıklı öğretmenler ve ortaöğretim öğrencileri arası Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanma Makale ve Deneme Yarışması öğretmen kategorisinde Düzce il birinciliğine, Kaynaşlı Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Pınar VURSUN’un Kimliğimiz Türkçe adlı makalesi layık görülmüştür. Düzce’yi temsil eden makalenin sahibine Türk Dil Kurumu tarafından düzenlenen başarı belgesi ve Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük’ün son baskısı ile birbirinden değerli eserlerden oluşan kitap seti Kaynaşlı İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Hasan CAN tarafından takdim edildi. İlimizi temsil eden makaleden seçilen bir bölüm aşağıda ilgililere arz edilmiştir.

Tüm diller birbiriyle etkileşim içindedir ve birbirlerinden kelime alışverişinde bulunurlar. Durum böyleyken ille de Türkçe kökenli kelimeleri tutup diğerlerini atmak sevdası, hiçbir mantıklı sebeple açıklanamaz. ‘Kitap’ 1000 yıldır Türkçe bir kelime iken Öz-Türkçesinin ‘bitig’ olduğunu zannedip bunun kullanılmasında ısrar edenler, acaba bu kelimenin de aslen Çince ‘çivi’ anlamına gelen piet kelimesinden piet-i > biti- > biti-g şeklinde türediğini biliyorlar mı? Asırlardır bizim olmuş, şiirlerimizde, şarkılarımızda, kitaplarımızda kullanılmış kelimeleri dilden atmakla Türkçenin kurtarılacağını vehmedenler İngilizce, Almanca ve Fransızcanın aşağı yukarı 1.000.000 kelimeden müteşekkil devasa diller olduğunu ve birçok dilden kelimeler aldığını; Türkçenin ise tasfiyecilik sebebiyle 100.000 kelimeden ibaret bırakıldığını bilmiyorsa araştırıp öğrenmelidir. “Dilim dünyamdır!” diyen Einstein’a atomu parçalama ilhamı veren şey, kavram ve ıstılahlar bakımından zengin olan 1.000.000 kelimelik Almancadır. Biz ise çocuklarımızı ders kitaplarında 5.000; kendi dünyalarında ise 300-500 kelimeyle sınırlı daracık bir hücreye hapsetmekle onların hiçbir şey üretmemelerini adeta garanti altına alıyoruz. Özleştirme amacıyla ıstılahlarından ve kavramlarından mahrum bırakılan Türkçe, aynı zihniyet tarafından bilim dili olarak kullanılamaz ilan edilmiş ve Türkçe bilimin olduğu her yerden kovulmuştur. 90’lı yıllarda Anadolu Liselerinde matematik, fizik, kimya ve biyoloji dersleri İngilizce okutuluyordu, neyse ki bu yanlıştan dönüldü; ancak üniversitelerde durum hâlâ aynı. Bugün Türkiye’nin zeki gençlerinin tahsil gördüğü en iyi üniversitelerinde bilim dili neden İngilizcedir, hiç kafa yorulmuş mudur? Eğitim politikaları oluşturulurken, bir ferdin hangi dilde eğitim aldıysa o dili konuşan milletlere hizmet edeceği gerçeği asla unutulmamalıdır.

Dilde arılaşma elbette arzu edilen bir hadisedir. Ancak ölçü “Türkçeleşmiş Türkçedir” prensibi olmalıdır. Türkçeye girmiş, edebiyat alanında kullanılmış, halkın ve aydınların bir müddet kullanmış olduğu her kelime Türkçedir ve bu kelimelerin dilden atılması akla dahi getirilemez. Bu konuda en güzel hüküm Nihad Sami Banarlı tarafından verilmiştir: “Bir milletin ataları, asırlarca o kelimelerle duymuş, onlarla düşünmüş; birbirlerini ve evlatlarını o kelimelerle sevmiş ve bu kelimeleri tamamıyla millî bir sanatla işleyip Türk yapmışsa, evlatlar artık o kelimelere düşman kesilemezler.”[1]

Tüm diller birbiriyle etkileşim içindedir ve birbirlerinden kelime alışverişinde bulunurlar. Durum böyleyken ille de Türkçe kökenli kelimeleri tutup diğerlerini atmak sevdası, hiçbir mantıklı sebeple açıklanamaz. ‘Kitap’ 1000 yıldır Türkçe bir kelime iken Öz-Türkçesinin ‘bitig’ olduğunu zannedip bunun kullanılmasında ısrar edenler, acaba bu kelimenin de aslen Çince ‘çivi’ anlamına gelen piet kelimesinden piet-i > biti- > biti-g şeklinde türediğini biliyorlar mı? Asırlardır bizim olmuş, şiirlerimizde, şarkılarımızda, kitaplarımızda kullanılmış kelimeleri dilden atmakla Türkçenin kurtarılacağını vehmedenler İngilizce, Almanca ve Fransızcanın aşağı yukarı 1.000.000 kelimeden müteşekkil devasa diller olduğunu ve birçok dilden kelimeler aldığını; Türkçenin ise tasfiyecilik sebebiyle 100.000 kelimeden ibaret bırakıldığını bilmiyorsa araştırıp öğrenmelidir. “Dilim dünyamdır!” diyen Einstein’a atomu parçalama ilhamı veren şey, kavram ve ıstılahlar bakımından zengin olan 1.000.000 kelimelik Almancadır. Biz ise çocuklarımızı ders kitaplarında 5.000; kendi dünyalarında ise 300-500 kelimeyle sınırlı daracık bir hücreye hapsetmekle onların hiçbir şey üretmemelerini adeta garanti altına alıyoruz. Özleştirme amacıyla ıstılahlarından ve kavramlarından mahrum bırakılan Türkçe, aynı zihniyet tarafından bilim dili olarak kullanılamaz ilan edilmiş ve Türkçe bilimin olduğu her yerden kovulmuştur. 90’lı yıllarda Anadolu Liselerinde matematik, fizik, kimya ve biyoloji dersleri İngilizce okutuluyordu, neyse ki bu yanlıştan dönüldü; ancak üniversitelerde durum hâlâ aynı. Bugün Türkiye’nin zeki gençlerinin tahsil gördüğü en iyi üniversitelerinde bilim dili neden İngilizcedir, hiç kafa yorulmuş mudur? Eğitim politikaları oluşturulurken, bir ferdin hangi dilde eğitim aldıysa o dili konuşan milletlere hizmet edeceği gerçeği asla unutulmamalıdır.

Bizim altı dil bildiği hâlde ecnebilerin karşısında Türkçe konuşmakta ve tercüman kullanmakta ısrar eden İstanbul fatihi gibi dil şuuru gelişmiş, “Türkçe ağzımda anamın ak sütüdür” diyen Yahya Kemal zihniyetinde ve o zihniyete aşina nesiller yetiştirmemiz gerekmektedir. Türkçeyi sevmek için önce Türk milletini sevmek, bu milletin tarih boyunca meydana getirdiği tüm eserleri sevmek ve anlamak gerektiği unutulmamalıdır.

Kimliğimiz Türkçe / Pınar VURSUN Kaynaşlı Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni



Öğretmenimize başarılarının devamını dileriz.

Kaynaşlı Kaymakamlık Binası 2.Kat - 0 380 544 43 17

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.